Bana “ACININ” Resmini Yapabilir misin Abidin?

Bana “acının” resmini yapabilir misin Abidin? Sana içimizdeki ateşi anlatsak… Ağlamaktan gözlerimize oturan kanı göstersek… Yüreğimizi delip geçen duyguları çiz desek, çizebilir misin Abidin?
Bilir misin Abidin! Bazen, bazı insanlar yüreklerinin tam orta yerine düşen kora inat susarlar… Oysa sessizliklerinin içinden binlerce at geçer tüm hırçınlığıyla… Sonsuz umutlarda bitmiş çiçekler boynunu büker teker teker… Acı, hızma olur burunlarında, mutluluk ise; rüzgârın kolunda çaresiz oradan oraya sürünen bir toz bulutu…
Bazen, bazı insanların camdan yürekleri “ansızın büyük bir acıyla” tuzla, buz olur… Kulaklar duymaz, gözler görmez, eller ve ayaklar biçare canlı bir kukla misali devam ederler yaşamaya… İsimler değişmez, bedenler değişmez ama artık hiç bir şey eskisi gibi değildir.
Bazen sizin hiç tanımadığınız insanlar üzülürler hem de çok üzülürler… Siz ise onların hayatlarının ansızın dünya değiştirmelerine sadece seyirci kalırsınız… Elbette, isyankâr atların koşmaktan yorulmadığı, ansızın büyümek zorunda kalan “çaresiz büyük adamların, büyük kadınların” gözlerindeki “korkuyu” silmek için yardımlarına koşan yüzlerce de yürek vardır. Ne yazık ki çoğunlukla da onlar için ağlamaktan, dua etmekten, kısa süreli çözümler üretmekten başka elinizden hiç bir şey gelmez. Çünkü ne yazık ki hayat devam ediyordur.
İçimizde acı kor Abidin! Düşün, orada bir köy var uzakta… Anasız babasız bırakılmış 70’de biçare çocuk. Ve yaşanılan korkuyu hiç bir zaman unutmayacak, analarını babalarını elbette ki sevdiklerini kaybetmek korkusuyla karşı karşıya kalmış onlarcası daha… Orada tamamı boşaltılmış yüreklere sahip kadınlar, adamlar var…
Abidin, geçtiğimiz haftalarda anneler günüydü… Bir ay sonra da Babalar günü… Bu memlekette çocuklarının acısını “şehit” sözcüğünün gururu! ile toprağa vermek zorunda kalan ne çok anneler, babalar var bir bilsen! Anneleri ve babaları aç gözlülükle ellerinden alınmış, ortada kalmış çocuk sayısını ne sen sor, ne ben söyleyeyim Abidin!
Söyler misin bana, bütün bu acıları bizlere yaşatanlara her baktıklarında kendilerinden, insanlıklarından utanacakları “ACININ” resmini yapabilir misin Abidin!?
• Ünlü ve değerli şairimiz Nazım Hikmet Ran’ın çok değerli ressamımız Abidin Dino’ya söylemiş olduğu sözün aslı ise “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin!” dir.
Yazı: Sebahat Bağbars

Gazeteci, yazar, kahkaha terapisti, masal anlatıcısı, masallarla dans eğitmeni... Keyfi çizer (Instagram @artbyseba Fotoğraf çekmeyi sever... Serbest olarak gazeteciliğini hala sürdüren Sebahat Bağbars 13 yıl hizmet verdiği PR Marka Danışmanlığı mesleğine 2017 yılında ara verdi. Birçok sosyal sorumluluk projesine destek vermekte ya da bizzat yürütmektedir. Bağbars 2019 yılından bu yana New York'ta yaşamaktadır.