Semih Bulgur’la bir organizasyonumuza karikatürist olarak davet etmek suretiyle tanıştım… Aslında o çizginin cazibesine kapılıp makas kırmış bir mühendis. Tesadüfen keşfettiği ve âşık olduğu karikatüristliğinin yanı sıra birden fazla kitabın da yazarı… Bulgur’un röportajından sonra kim bilir belki siz de içinizde gizli yetebeklerin peşine düşeceksiniz…
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Bana yazar, çizer ve gezer derler. 1977 yılında Adapazarı’nda doğdum, üniversiteyi de orada bitirdim ama hep farklı yerlerde yaşadım. Turnelerim vesilesiyle ve gezmeyi sevdiğim için yurt dışına çok çıkarım ama ülkemi çok sevdiğim için her zaman geri dönerim… Portre karikatür, gazete, dergi karikatürleri çizip, kitap yazar biraz da beste yaparım. Üniversiteden sonra sanatla tanıştım. Hobi ve iş stresinden uzaklaşmak için bir eğlence olarak başladığım komik çizgiler bir süre sonra mesleğim ve işim oldu. Kalemin ucunda ki her şey gerçektir. Hayallerimi çizdim ve onlara dokundum.
Karikatür çizmeyi hayatınızın merkezine oturtmaya ilk ne zaman başladınız?
Annemin süper kahramanı olarak bir fabrikada mutsuz şekilde çalışırken bir gün planlı tesadüfler sonucu sanatla tanıştım. Tabii bana göre tesadüf, Tanrı’ya göre kusursuz bir plandı:)
Nasıl yani?:)
İnanmayacaksınız ama sanatla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir hayatım vardı ve bir gün aniden her şey değişti. Aslında hayal bile edemediğim şeyler yaşadım da diyebilirim. Sıkıldığım bir gün odamda oturmuş bir şeyler karalarken bir de baktım ortaya güzel şeyler çıkıyor. O güne kadar da hayatımda elime bir şeyler çizmek için kalem almamıştım. Aslında iç sesime kulak vermekte biraz geciktim de diyebilirim. Sahip olduğum yeteneği keşfetmem 29 yılımı aldı. Karikatürle başlayan sanat hayatım, şiir, edebiyat, müzikle devam ediyor. Elbette koşu hala devam ediyor ve öğrenmek asla bitmiyor.
Herhangi bir eğitiminiz var mı?
Aslında mühendislik eğitimi aldım ama ben kendime “Düş Mühendisi” diyorum. Düş mühendisliği kaldırım mühendisiyim filozofik halidir.J Mühendisli mesleğimi icra ederken de uluslararası projelerde çalıştım ama bir gün içimdeki sese doğru yürümeye karar verdim ve o dakikadan itibaren de mühendislik hayatımı geride bırakmıştım. Artık üşenmeden düşünen bir “Düş Mühendisi” olmuştum. Yine de zaman zaman freelance olarak eğitimini aldığım kontrol mühendisliği de yapıyorum.
Karikatür çizmek için bir eğitim şart değil o zaman?
Aslında karikatürün eğitimi olmaz, olsa zaten karikatür olmaz. Karikatürist olunabilmesi için mizah zekâsı gerek. Karikatürü oluşturan ortaya konulan espri veya verilmek istenen mesajın gücüdür. Bunu yapacağın araç; çizgide olabilir, heykel de, tiyatro da, yazı da olabilir. Bence en yakışan her zaman çizgidir. Belki şunu yapabilirsiniz: “Ben karikatürü böyle çiziyorum, gel sana da öğreteyim”, diyebilirsiniz ama “Karikatür budur” diyemezsiniz. Yani güzel sanatlarda ki resim eğitimi gibi akademik bir karikatür eğitimi yok. Ben de bana danışanlara karikatürün nasıl çizildiğini değil, nasıl karikatür çizdiğimi anlatırım, gösteririm.
İyi bir karikatüristin olmazsa olmazları nelerdir?
Karikatürist kalemini zalimlere karşı sallar ve halkın yanındadır. Ama halk zalimin yanındaysa o zaman işi zor ve tehlikelidir. Karikatürün % 60’ı düşünmektir ve bu yüzden çok okumalı, gözlemlemeli ve üşenmeden düşünmelidir. En önemlisi de yazıp çizmenin çok tehlikeli olduğu ülkemizde iyi bir karikatürist olmak; kimsenin kalemi olmamak, cesur olmaktır.
Karikatür çizmek için sahip olunması gereken 5 şey nedir?
Karikatürcü olunmaz doğulur denir. Büyük ölçüde katılıyorum ama iyi bir karikatürist olmak için cesaret, dürüstlük, gözlem, çok çalışmak ve okumak da çok ama çok önemlidir.
Londra’da yayınlanan “Avrupa” gazetesinin çizerlerindensiniz. Bahsetmek ister misiniz?
Avrupa Gazetesi ile çalışmaya “Zabit in London” bant karikatür köşesi ile başladık. Zabit karakterimTürkiye’nin doğusundan… Hem saf hem de kurnaz biri ve maceraları Londra’da geçiyor. Kahramanımız Londra’da yaşayan bir göçmen. Zabit; doğuştan bıyıklı, iyi kalpli, biraz maço bir kahraman… Linda adında bir sevgilisi var. Linda; pankçı, özgür bir İngiliz kızı. Komik hikâyelerini anlatıyoruz, tezatların komedisi de diyebilirim. Şimdilerde Avrupa Gazetesi için güncel karikatürler de çiziyorum.
Yazmak da bir tutku ayrıca sizin için… Kitaplarınızdan da bahsedebilir misiniz?
Edebiyat da karikatür kadar zevkli ve zor bir sanat… Karikatürlerimden fırsat bulduğum zamanlarda ayrıca 4 de kitap yazdım. Kitaplar insanın çocukları gibi onları büyütüp, onlarla da büyüyorsunuz. Okumayı da yazmayı da seviyorum… Unutmadan kitabın kokusu da, tadı da bambaşkadır. Kitaplarım; “Düş Mühendisi”, “Arabalı Sokak Çocuğu”, “İyi Kalpli Seri Katil” ve “Zabit in London”. “Düş Mühendisi”nde sizi 2085 yılına götürüyorum hem mizah, hem dram hem de aksiyon olan heyecanlı bir roman, “Arabalı Sokak Çocuğu”nda sanat yaşamımın ilk yıllarında arabada yattığım İstanbul geceleri ve birçok değişik hayat serüvenlerini anlatıyorum, karikatürlerini de ben çizdim. “İyi Kalpli Seri Katil”de ise bir seri katil var ama insanları öldürmüyor… Kitaplarımı imzalı temin etmek isteyenler sembul@gmail.com adresinden bana ulaşabilirler.
Karikatür’e tutulanlara kendilerini geliştirmeleri için nasıl yollara başvurmalarını tavsiye edersiniz…
Sabırlı olsunlar, ustaları takip etsinler, çok okuyup gözlem yapsınlar ve sonra kendi tarzlarını oluştursunlar.
Size, karikatürlerinize ulaşmak isteyenler hangi mecralardan ulaşabilir?
İnternet sitem www.semihbulgur.com’dan takip edebilirler. Web sitemde kitaplarımı, yazılarımı, şiirlerimi, karikatürlerimi bulabilirler. Facebook/semihbulgur veya sembul@gmail.com adreslerinden bana ulaşabilirler. Piyano bestelerimi de youtube/semihbulgur adresinden dinleyebilirler.
