Gül Fulya Yüksel: “Bipolar olmak utanç duyulacak bir şey değil!”

Gül Fulya Yüksel, bir bipolar hastası. Hastalığına rağmen hayata sıkı sıkı tutunan ve hastalığı konusunda yaptığı paylaşımlarla da farkındalık yaratan bir isim. Ona yalnız olmadığını hissettirmek benim için önemliydi ve bu röportajı okuyarak, paylaşarak siz de ona ve onunla aynı hastalığı paylaşan insanlara destek olabilirsiniz.

38 yaşındayım şu an Kocaeli’nde yaşıyorum. 33 yaşında boşandım. Boşanma sonrasında sahip olduğum hayvanlarımla birlikte İzmir’e yerleştim. Bipolar teşhisi de o sıralar kondu ve ben çok kötü zamanlar geçirdim. Orada iki yıl yaşadıktan sonra Kocaeli’ne taşındım ve üç yıl da bir köyde yaşadım. Fakat iyice kötüleşmeye başlayınca hayvanlarımı sahiplendirdim ve ailemin yanına taşındım. Şu anda Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dramatik Yazarlık Bölümü 4’üncü sınıfta okuyorum.

 

Belirttiğin gibi Bipolar hastalığı ile boğuşuyorsun. Bilmeyenler için hastalığın belirtilerinden ve etkilerinden bahseder misin?

Bipolar hastalığı nedeni ile üç farklı duygu halini yaşıyorum. Manik dönem, depresif dönem ve ara dönem. Manik dönem oldukça hareketli bir dönem, özgüven tavan yapmış durumda. Herkesi, her şeyi yenebileceğini düşünüyor insan. Bu dönemde rastgele cinsel ilişkiler yaşayıp hatta kontrolsüz harcamalar bile yapabiliyor insan. Bipolar hastası birinin beyni hızlı ve yoğun akan bir trafik gibi! Uykusuzluk veya uyku bölünmeleri çok sık yaşanıyor. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji çıkıyor ortaya. Depresif dönem ise tam tersi. Yoğunlaşmak, odaklanamamak, dikkat dağınıklığı, karamsarlık ve sıkça yaşanan intihar etme eğilimi. İki dönem yeteri kadar ağırken bu iki duygu durum halleri arasındaki geçişler ise gerçekten çok ama çok yıpratıcı.

Senin yaşamına etkileri neler ve nasıl başa çıkabiliyorsun?

Gündelik hayatımı, okulumu, insani ilişkilerimi çok etkiliyor. Fazla etkilenmemek için rutinimi bozmaya çalışıyorum ve açıkçası kendi ailem dahi herkese rol yapıyorum.

Bipolar hastalığı olan kişilere hayatın içinde yardımcı olabilecek önerilerin var mı?

Özellikle intihar eğilimli depresyon sürecine çok dikkat etmeleri gerekir. Bilmeliler ki bu eğilim beynimizin bize oynadığı bir oyun. Bizim özgür irademizi değil. Geçici bir süreç. Ve her ne olursa olsun tedavi görüp, ilaçlarını muntazam olarak almalılar.

 

Bu hastalığa sahip olan kişilerin sevenlerine onlara daha çok destek olabilmeleri için tavsiyelerde bulunmak ister misin?

Öncelikle farkındalıklarını arttırmalılar. Ben hem terapi hem de ilaç tedavisi görüyorum. Duygularımızı yönlendiren düşüncelerimizdir. Doğru olan düşünceleri yakalamak gerek. Gerçekçi olmak gerek, ilaç ve terapi alırken bile hayatımız zor. Sakın kendi kafamıza göre tedaviyi kesmeyelim. Bu çok önemli özellikle altını çiziyorum. Bipolar olmak utanç duyulacak bir şey değil! Güçlü olmasını da bu süreç içinde öğreniyoruz. Hastalığı çok iyi tanımalıyız. Hem hastalığımızı hem de kendimizi ne kadar iyi tanırsak o kadar iyi ve güçlü hissederiz.

Gazeteci, yazar, kahkaha terapisti, masal anlatıcısı, masallarla dans eğitmeni... Keyfi çizer (Instagram @artbyseba Fotoğraf çekmeyi sever... Serbest olarak gazeteciliğini hala sürdüren Sebahat Bağbars 13 yıl hizmet verdiği PR Marka Danışmanlığı mesleğine 2017 yılında ara verdi. Birçok sosyal sorumluluk projesine destek vermekte ya da bizzat yürütmektedir. Bağbars 2019 yılından bu yana New York'ta yaşamaktadır.