Karı ve Koca

Kadın, sevgilisini sessizce kapıdan geçirdi.  Alel acele taktığı sutyenini düzeltti. Suratındaki şehvet izlerini pembe bir pamuk içerisine gömdü. Yatak çarşaflarının ağzını sıkıca bağlayıp makineye tıktı. Yenisini özenle serdi. Yorganı kokladı, yastıkları hoyratça patakladı. Odayı esir almış aşk kokusunu ise pencerenin dışına uğurladı.  Komodinin üzerinde baygın yatan çerçeveyi kendine getirirken; saate göz kırptı.  Aynada bir süre kendini izledi,  aynadaki kadının gözlerinde hala sönmemiş şehvet ışığını görünce hınzırca gülümseyerek, alt dudağını ısırdı. Dudağının acısıyla içinde bulunduğu rüyadan uyandı. Çekmecesinden çıkardığı eflatun tülbenti başına çember yaptı. Yüzündeki aşk resminin yerine hasta, halsiz bir kadının resmini oturttu.  Sevgilisinin baldırlarında dolaşan ellerini,  öpüşlerini ve oynadıkları daha birçok aşk oyununu kendine hastalık edip;  suç ortağı yatağa serildi. Geçmek bilmeyen dakikaların sonunda anahtar kilitte bir kere döndü,  ikincisinde kapıyı açtı.

                               
Kadın yattığı yerden seslendi:
— Hayatım,  sen mi geldin?
Adam bir saat önce 20’lik sevgilisiyle yaşadığı şehvetli saatleri gizlemek için;  yüzüne ve bedenine giydirdiği yorgunluk maskesini ayakkabılığın aynasında kontrol etti. Başarılı olduğuna kanaat getirdiğinde ise yorgun bir halde yanıtladı:
— Evet,  hayatım.
Adam,  kadını gördü;  hasta. Kadın,  adamı gördü;  yorgun.
Yattılar, kadın da adam da bir oh çekip, gecenin koynunda yalanlarıyla saklanmaya devam ettiler.
Sebahat Bağbars

Gazeteci, yazar, kahkaha terapisti, masal anlatıcısı, masallarla dans eğitmeni... Keyfi çizer (Instagram @artbyseba Fotoğraf çekmeyi sever... Serbest olarak gazeteciliğini hala sürdüren Sebahat Bağbars 13 yıl hizmet verdiği PR Marka Danışmanlığı mesleğine 2017 yılında ara verdi. Birçok sosyal sorumluluk projesine destek vermekte ya da bizzat yürütmektedir. Bağbars 2019 yılından bu yana New York'ta yaşamaktadır.